24 Şubat 2011

Kadının Aynadaki Hayalleri

Hafta bitti ve ben hala uykusuzum üstelik açım da, yine istahım yok. Yetmiyormuş gibi birazdan çantamı alıp spor'a gitcem. Bir gün küt diye düşcem o olacak ya neyse..
en azından böylelikle deşarj oluyorum.

***

Çok yorgunum artı üşüyorum, öyle ki parmaklarım buz kesildi.
Kırmızı battaniyem normalde beni yaktığı halde şimdi tesir dahi etmiyor.
Bunlar yetmezmiş gibi kanım donuk, gerçi yüzüm de öyle ..
uykusuzlukdan herhalde.

***

Nihayetinde şartelleri kopuyor kadının ve kendini abuk subuk düşüncelerin içerisinde buluyor. Sanki aynaya bakacak yüzü varmış gibi utanmadan kendi ile hesaplaşıyor; aptal çesareti dedikleri bu olsa gerek.

Soruyor aynadaki yüzüne, 'kendi çizgi hikayemde neden yağmur olmadım, o seçeneği neden kullanmadım sanki ?" diye
Böylelikle şemsiyesinin üzerinde raks eder, dudaklar da son bulurdum.
Belki bir dua gibi diline dolar, aşina'dan öte, gönül(d)e aşk olurdum ...
sever - sevilirdim .. muamma !"

"Evet evet, bir yağmur tanesi olmalıydın sen,
Narin bedenine seni seviyorum-larını hint kumaşından gibi giyindiren adamın tenine düşüp, o'nun dudaklarında can vermeliydin .."

aptal aşık
.......................

Sonrası yok bu saçmalıkların, zira hayaller hep stand-by'da kalır !

Çok arabesque ve ambiguë olduğunun da farkındayım, ancak kafa insomniya'dan dolayı güzel ..
bir black label devirmiş kadar güzel ..

yaximenem ..

İşte öyle, hemde en alasından b/öyle !

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder