27 Mayıs 2011

Gece, bir yıldız doğurdu

Ey meleklerin kıskandığı,
Hurilerin gıpta ile baktığı,
Gözlerimden akan hasret
Uyan, bak;
Zerreler nasıl da nasırlı avuçlarda raks ediyor !
Her utangaç bakış nasıl da seni seyre dalmış,
Ey ötelerden süzülen hoş kokulu rayiha; ses ver …
Meryem’den doğan Nasıralı çobanın başındaki dikenli taç,
Bütün Nasıra’nın asma bahçelerindeki tapılası güzel,
Yıktın bu Nasıralı çobanın mabedini, asma bahçelerini,
Sensiz talana uğramış yerim, yurdum
Ben ki sana susuzum, sana canan-ı üryanım;
Gel kahrım,
Gel, göğe doğru
Yanıma gel...

*
Melekler, huriler aşkınla yanarken,
Her zerre seni anıp inlerken,
Beni bıraktığın kuytularda, bikêsim
Yâdımdaki hicranınla bir başıma,
Lâmekânda yüreksiz ve zamansızım.
Atılma bensiz ateşlere,
Vurma masal kuşlarındaki kahramanımın başını.
Bak, irem bağının figanı, feryadı,
Bak kızıl renge bürünmüş tan vaktinin rengi
Bak, gecenin mahremi renklerin ahengi ,
Bak işte;
Güneş senin için tutuluyor ve yağmur senin için yağıyor
Ay mahremiyetini bırakmış, soyunuyor,
Katranlaşmış mahzun ruhlarda bir vaveyla,
Bulutlar, sayhalar senin için raks ediyor,
Raks ediyor zülfüyârın koynuna sokulmak için
Yetmez mi gayri firakın acı çığlığı;
Perçemini arala, son ver bu ayrılığa,
Lâl dudaklarının hicabında sen ben ol, ben de sen.

Bana bir yol göster, son ver bu hicrana,
Yol göster ki yanına gelip vuslata ereyim.
o türkü 
dost'a ..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder