2 Haziran 2010

Nar-I Âşk

"Aşkını kendime bin gam ve bin dert ile mesken eyledim. Bu virane meskende bir garip aşık oldum. Aşkının fırtınası ile boğuşurken, karaya vurmuş gemiler gibi oldum. Halim ahvalim avare. Kolum, kanadım kırık, biçare. Kanadından vurulmuş bülbül gibi, bir güle konamadım. Uçmaya çalıştıkça bu batışlarımın sebebi nedir? Ey yar acaba benden haberin var mıdır? Güllerden daha gül yüzün gülerken; acep senin aşkınla ciğeri közlenmiş bu garibi bilir misin? Bir damla gözyaşımı gül rengindeki tenine akıtsam, anlar mısın ki senin için kan ağlayan bir mecnun vardır? Sorar mısın bana dilhun, kan ağlayışının sebebi nedir?

Ahhh Leylaaa; gece saçlı, ay yüzlü, hilal kaşlı, pak benizli, al yanaklı, elmas sözlü, deniz gözlü, gül gülüşlü, derdime dertler katan Leyla. Aman et artık bana; gerçeği bıraktım hiç olmazsa rüyalarımda uzat ellerini, hayallerimde gül bana..."

"Berk"

4 yorum:

  1. "gece saçlı" çok güzel bir benzetme. bunu beğendim.

    YanıtlaSil
  2. "Aşkının fermanıdır bu tellallar duyursun herkese;

    Kapayacağım artık ağzımı avuçlarımda aşkın dururken. Sensizlik orucuna gireceğim iftarı ancak gözleri olan. Seni üzerime aşkın ipleri ile dolayacağım. Ne kadar git dersen de ben bunu hiç duymayacağım. Deme bana sensizliği, ey aşk deme bana ayrılık. Gaipten ses olurum ayrılık dersen bana. Uzak dursun benden, senden başka her şey. Reklamlara böldürmeyeceğim, sana olan aşkımı anlatan filmleri. Yakılsa da ağlamaktan kalemimin kirpikleri, kâğıt olup biraz da ben harlayacağım yanan ateşleri. Bitmiş ateşlerin küllerinden savrulan yeni sevdalar çıkaracağım. Pervane böceği olacağım ve kapadığın tüm kapılarının anahtar deliklerinden bir bir içeri gireceğim. Mülteciyim aşkına aç bana kapılarını Leyla!

    Senden bana hatıra kalan tek şey; sensin sen… Ahh hayali bile yüreğimdeki orduları coşturan Leyla; savaşma benimle bu gönül sana ruhlar aleminden beri teslim!..."

    YanıtlaSil
  3. Saçlarını tutuşturdun
    Sigaranı yakarken.
    Görmezden gelip
    Söndürmemi bekledin.

    Avuçlarımın arasına aldım
    Aşkın işaret fişeklerini,
    Karanlığa göz kırpan
    Baykuşun gözlerini,
    Dünyamızın kokusu
    İnsan tütsülerini,
    Kıvılcımla güreşen
    Yanan saç tellerini.

    Avuçlarımı kapadım:
    Söndü fişekler,
    Kavuşamadı bir yerlerde
    Kayıp aşıklar.
    Baykuş uykuya daldı.
    Ve dünyamız acı acı
    Sen koktu.

    Avucumda tuttuğum
    Pervanenin gövdesi,
    Yanmaktan son anda
    Kurtaramadığım.
    Avucumdan Anka'nın
    Ilık külleri
    Savrulur,
    Bir arada
    Tutamadığım.

    Sigarandan bi nefes çektin
    Bir nefes,
    Bir nefes daha.
    Sigara bitti,
    Gövde kurudu ,
    Küller soğudu,
    Koku yitti,
    Ve sen gittin.

    YanıtlaSil