20 Temmuz 2010

Aşkname

Leyla'ya sormuşlardı hani bir gün. "Sen mi Kays'ı daha çok sevdin, yoksa o mu seni sevdi?"diye. "Elbette ben onu daha çok sevdim!" demişti Leyla, Kays adını duyar duymaz gözünden yaşlar boşanarak, "Elbette ben onu daha çok sevdim!"
"Nedir delilin, nasıl ispat edersin onu daha çok sevdiğini, üstelik o senin için çılgınlığa varmış,aklını yitirmiş Mecnun olmuşken?"
O vakit Leyla ağlayarak: "Dostlar!.." demişti, "Sırdır ki gizli gerektir, sevgilinin adını dile düşürmek hakikatte ayıptır. Kays bir dağ delisi gibi davrandı, gitti sahralarda çöllerde aşkımızı ona buna anlattı bense kimseciklerle paylaşmadım onun sevgisini,içimde büyüttüm, büyüttüm, büyüttüm... Budur ki benim onu daha ziyade sevdiğime delildir."
- Mecnun kime anlattı aşkını Haminneciğim?
- Kurtlara, kuşlara, Dilşeker'im, yalnızca ağzı var dili yok kuşlara. Buna rağmen sırlarına halel geldi, dillere düştü,şiirlere nakış oldu..."

"Aşk öyle bir denizdir ki dibi bulunmaz; öyle bir
sırdır ki, her gönül kaldırmaz, ehli olmayanlara anlatılmaz...''

İskender Pala

2 yorum: