20 Aralık 2009

Özlem | İstanbul

"Senden bahsediyorum, sokaklarından insanlarından kalabalıklarından yalnızlıklarından bahsediyorum; kelimelerimin arasına saklıyorum yüzünü, yüzlerinin içine gömüyorum kendi yüzümü. Ne de olsa elimi dahi sürmeden, dokunmadan, taşıyabilirim seni avuçlarım arasında. Ara sıra açar kaparım ellerimi, uç artık, uç biraz uzağa diye, sen inadım inat, taşı çatlatan inadınla yapışır kalırsın tenimde. Ne evimdin, ne de evsiz kaldım sende. Ne geçmişim sende mühürlüydü, ne de bir gelecek vaadi umdum senden. Arada bir yerlerde, bilmez gibi ara yerlerin tehlikesini, hani şu taife-i cinin hep çarptığı eşiklerden birinde sıkışmış kalmış sana olan aşkım şehr-i İstanbul. Kimseye göstermiyorum ne seni ne beni ne bizi. Görmesinler ki yabancılar, görmek zorunda kalmayayım yabancılığımı. Seni düşünmek şehir, ne kadar zormuş."
Elif Şafak

İstanbul'dan ayrılalı henüz yıl olmamışken, O'nun kalabalık sokaklarını, ışıltılı gecelerini çok özledim. İstanbul'un havasını suyu, vapurun çıkardığı sesin kulaklarımda çınlamasını özledim. İstanbul'da ezan sesi ile uyanmayı özledim. *sigh*
İnsan uzakta olunca daha çok hissediyor; Bekle beni İstanbul çünki en kısa zamanda ordayım, seninleyim.





"ve uzaklardan seni düşündüğüm bugünlerde
bakışlarımda akşam karanlığın
kulaklarımda sesin istanbul"

1 yorum:

  1. Herkesin bir İstanbul'u var, inanırım, ben şehri hep yanımda taşıdım en uzakta bile...

    YanıtlaSil